30/12/2013

kendi stilimden esintiler: dar füme elbise

Haftanın ilk günü ve yılın son Pazartesi'nden merhabalar!

Her geçen gün ve an benim için kıymetli ancak 2013 artık bitsin ve 'gelen gideni aratır' dedirtmeyecek bir 2014 gelsin. Geri kalan dileklere yarın devam edeceğim:)

Evet yılın son Pazar ertesi için bakalım hangi kombini seçmişim?



Penye olduğu için rahat ama vücudu saran görünümünden dolayı şık olan bu elbiseyi seçtim. Biliyorum ki ofislerde yılbaşı kutlamaları ve iş sonrası yemekleri son güne kadar devam ediyor. Günün sonunda değişiklik yapmadan geceye devam edebileceğiniz bir elbise. Bugün ışıltı yok:) 


Kollarda yarasa kesim hakim, ki bu da elbisenin üst kısmının alttan daha bol durmasını, benim gibi vücudunun üst kısmı alta göre daha dar olanlar için sihirli bir dokunuş sağlıyor.


Bu elbiseyi askıda ilk gördüğümde, üstümde böyle duracağını hayal bile edemezdim. Sağ eteği soldan daha uzun ve üçgen şekilde iniyor. Boyu da maxi denebilecek kadar uzun ancak drapelerle istediğiniz boya getirebiliyorsunuz.

İsterseniz bileğinizin hemen üstünde maxi elbise olarak giyebilir, isterseniz benim gibi diz veya dizin hemen altında bırakarak kalem etek havası verebilirsiniz. Hatta biraz daha ileri giderek drape oranını arttırıp mini elbise olarak bile giyebilirsiniz.


Elbisemin altına rahatlığını desteklemesi için Isabel Marant tasarımı deri-süet karışımı püsküllü botlarımı giydim. Püskül etkisini, aslında çarpraz takılan Gucci Soho çantayla tamamladım. 


Kombinimin genelinde füme (çorap dahil) ve siyah kullanırken, koluma kırmızı bileklik takarak monotonluğu kırmaya çalıştım.


elbise: H&M, çanta: Gucci, bot: Isabel Marant pour H&M, bileklik: füme olan Yargıcı, kırmızı olan MANGO

photo by Canan Engin

27/12/2013

kendi stilimden esintiler: kürk yelek, kaplamalı pantolon ve portföy çanta

Geldik haftanın son ve en sevilen gününe!

Cuma'ya olan aşkımız kaç yaşında olursak olalım azalmıyor. Aksine yaşımızla doğru orantılı olarak artarak devam ediyor sanırım. İlkokulda rahat rahat televizyon seyredecek olmanın mutluluğu, şimdilerde yerini iş stresinden uzaklaşıp ertesi gün geç kalkmanın rahatlığına bıraksa da, 'cuma her daim candır!' diyorum.

Bu hafta benim için çok keyifli geçti. Kendi stilimi yansıtan fotoğraflarımı paylaşmaya başlayıp giderek artan takipçi satısını takip etmek oldukça heyecan vericiydi.

Üstüne bir de doğum günüm ve evlilik yıldönümümüzün bu hafta olmasıyla pek bir neşelendim.

Gelelim biz kadınların en büyük işi; giyim-kuşam, modaya. Haftayı, bu sezonun trendlerinden kuzu kürkü (gerçek değil) ve kaplamalı pantolon ile kapatıyoruz.

Kuzu kürkü ingilizcede 'shearling' olarak yer alıyor ve kırpma kelimesinden yola çıkarak kuzunun ilk kırpılan tüyleri anlamına geliyor. Geçen sezonlarda deri ve süet ceketlerin altında yakadan kendini gösteren detaydan ibaretken, bu sezon ceket, kaban, mont ve yeleklerin dışında yerini almış durumda.

Kaplamalı pantolonlar da derinin pek bir moda olması vesilesiyle gözde konumunda. Deri havası vermek için, kumaşların üstü özel bir maddeyle kaplanıyor. Daha parlak ve kabuksu bir görünüme bürünüyor.

Ben kombinimde kuzu kürkünün yelek halini tercih ettim. Onu lacivert kaplamalı dar pantolonumla tamamladım. Bu kış elimden düşüremediğim portföylerimden en parlak olanını elime aldım. Önceki postlarımda bahsettiğimiz payet ve portföy modasına örnek bir model. Kemerimi de ona uygun olarak, payetli olmasa da, dore seçtim. Kombinimin en altına lacivert ile uyumunu hep sevdiğim, bu yılın moda renklerinden bordoyu ekledim.

Bakalım beğenecek misiniz?




yelek: H&M, bluz: ZARA, pantolon: ZARA, çanta: Accessorize, ayakkabı: Hotiç, kemer: Mudo Accessoires

photo by Canan Engin

26/12/2013

kendi stilimden esintiler: payetli blazer ve tül etek

Ben parlayan yıldız olmaya hak kazandım. 

Geçen sene Amerika Forever 21'de gördüğüm payetli blazerı almayarak çok pişman olmuş, uzun bir arayış ve bekleyişin ardından Kasım ayında Mango'da istediğim blazerı görünce çok mutlu olmuştum.

Önceki postumda payetli parçaları kombinlemekten bahsetmiştik. Ben de blazerımı pudra pembesi tül eteğimle kombinledim. Onlara yün şapka, askılı body, mini portföy çanta ve bilekten bantlı stilettolarım eşlik etti.  

Bu kombini Cuma akşamı, kız arkadaşlarımla erken yılbaşı kutlaması yaparken giymeyi düşünüyorum.



etek: bulle de savon(Tokyo), ceket: MANGO, body: ZARA, şapka: Yargıcı, ayakkabı: Gianvito Rossi(Beymen), çanta: Mudo Accessoires, saat: Urban Outfitters

photo by Canan Engin

kim parlayan yıldız olmak ister?

Ne güzel, ışıl ışıl bir kış yaşıyoruz! Hem güneş beklenenden daha çok yüzünü gösterdiği, hem de payet modası alıp başını gittiği için.

Önceden payet denince akla gece elbiseleri gelirdi. Bu elbiseleri özel davetlerde giymek bile cesaret isterdi. Şimdi ise, yürüyüş yaparken giyebileceğimiz bir sweatshirtte de payet var, öğlen yemeği için arkadaşlarla buluşurken giyeceğimiz etekte de.

Üstelik kombinlemek de sanıldığı gibi zor değil! Kuralsız şıklığımızın kurallarından biri; parlak-mat birlikteliği. Payetli eteğinizi triko kazak veya slogan baskılı salaş bir t-shirt ile kombinleyebilirsiniz. Jean pantolonunuzun üstüne payetli blazer ve beyaz t-shirt giyebilirsiniz. Gayet sade bir trenchcoat içine ben burdayım diyen payetli bir elbise veya etek süper olur mesela. Yıpratmalı jean pantolon ve salaş kazağınızla sokağa çıkarken elinize payetli bir portföy çanta çok yakışacaktır.

Kısacası, bu kış birer shining star(parlayan yıldız) olmak hiç de zor değil!

Yukarıdaki kombin fikirlerine biraz da görsel destek verelim:



Payetli modellere ulaşmak da kolay. Pek çok marka, ister tamamen payet kaplı ister sadece payet detaylı modelleri koleksiyonunda bulunduruyor. ZARA'ya uğradığınızda payetli bir parça görmeden çıkmanız mümkün değil. Full payet kaplı mini etekler, eteği payet ve tüy detaylı gece elbiseleri, payet işlemeli t-shirt ve sweatshirtler…Inditex grubunun diğer markaları Pull&Bear, Bershka, Stradivarius'ta da aynı durum geçerli.

MANGO da özellikle yılbaşı koleksiyonunu getirdiği Kasım ayından beri payete yer veriyor.

H&M, Top Shop, TWIST, Mudo aklıma gelen diğer markalar.

Parlak günler dilerim!

24/12/2013

kendi stilimden esintiler: deri kalem etek, kısa kazak, portföy çanta ve bilekten bantlı stiletto

Bu seferki kombinimde, sezonun öne çıkan birkaç trendini bir arada kullanmak istedim. 

Bildiğiniz gibi deri çılgınca bir şekilde hayatımıza nüfus etti. Önceki sezonlarda sıkça rengarenk deri ceketlere rastlıyorduk. Ancak kloş, dar, mini, kalem etek, pantolon, şort, kaban, eldiven aklınıza gelebilecek pek çok şekilde karşımıza çıkacağını hayal etmemiştik.

Ben bugün derinin kalem halini seçtim. Üstünü kalem eteğin bu sezonki en iyi sırdaşı kısa(cropped) bir kazakla tamamladım. Elime az önce paylaştığım trende yani portföye örnek bir çanta aldım. Ayakkabım ise bilekten bantlı stiletto. 



etek: ZARA, kazak: H&M, çanta: Mudo Accessoires, ayakkabı: Gianvito Rossi, bileklik: kırmızı MANGO, gümüş Hindistan'dan alındı.

photo by Canan Engin

clutch clutch! portföyünüzde neler var?

Bu sezonun vazgeçilmezlerinden bahsetmeye devam edelim. Evet bunlardan biri de clutch yani portföy çantalar.

Sapı olmayan, elle rahatlıkla kavranıp taşınabilen bu çantalar benim de favorim. Neden derseniz, çantaların kendi şekli kadar onları tutarken el ve kolumuzun aldığı şekli çok çekici buluyorum. Bir de lise yıllarındaki kitap tutuşumuzu hatırlatması vesilesiyle beni gençliğime götürüyorlar sanırım.

A5, A4 hatta biraz abartılarak A3 boyutunda olanlar bile var. Siyah, gri, ten rengi, bordo, taba, şeffaf, baskılı, nakışlı, tüylü, kürklü, payetli, boncuklu, taşlı, deri, kumaş, plastik hallerine rastlamak mümkün.

Ben her zamanki gibi beğendiklerimi seçip harmanladım; buyurunuz:


'Benim yok, almak istiyorum' derseniz, bakınız: Mudo Accessoires, H&M, COS, ZARA, Uterqüe, Pull&Bear, MANGO, TopShop, TWIST, Gucci, Prada, Beymen mağazalarına. Ayrıca Asos, n11, mizu, Trendyol sitelerinde de farklı markaların portföy çantalarına rastladım, bilginize.

Mutlu Noeller!!!!!

Günaydın herkese! Bu sabah muhteşem bir Salı'ya uyanmışızdır umarım. 

Bu postumu Noel'i kutlayanlara ithaf ediyorum. Mutlu Noeller, Merry Xmas! diyorum. Yarın sabah hediyelerinizi açarken paketlerden dile(di)klerinizin çıkmasını diliyorum :)


Ve sözümü tatlıya bağlıyorum.


Noel için geç olsa da, yılbaşı için toplu kurabiye siparişi vermek ya da ofis arkadaşlarınıza minik hediye olarak kurabiye almak isterseniz, Schlotzsky's Kozyatağı'nı arayabilirsiniz.

23/12/2013

eyvah, şapkamı unuttum!

Bu kış bu sözü çok duyacağız, lakin şapka moda! 



Siz de şapkayı kendinize yakıştırıyorsanız, bir ya da birkaç tane edinin derim. Mevsime uygun olan yün-keçe şapkalardan her yerde bulabilirsiniz. 'Peki hangi renk alalım?' derseniz; siyah, füme, gri, pudra, vizon, bordo sıkça görülen renkler.

Şapkanızı ister şifon bir elbisenin, ister beyaz gömlek-jean gibi casual bir kombinin, isterseniz de dar şık bir elbisenin üstüne giyebilirsiniz. Kuralsız şıklığın kurallarını tekrar hatırlamış olduk.

Beğendiğim tarzda olup sokak modasını da yansıtanlardan bir kaç örneği sizler için toparladım:


Bunlara benzer modelleri Mudo Accessoires, Yargıcı, Uterqüe, Zara, H&M, COS, Accessorize, Burberry, Beymen Collection, Rag&Bone (Beymen) gibi markalarda bulabilirsiniz.

kendi stilimden esintiler: pudra ve siyah kardeşliği

Muhteşem bir Pazartesi'ne ve haftaya uyanmış olalım bu sabah! Ben de bu güzel ve sendromdan uzak güne, bir süredir ertelediğim bir şeyi yaparak başlayayım.

Eveeeet, artık stilimi yansıtan fotoğrafları paylaşma vakti geldi bence!

Bundan böyle, kendi stilimi sezonun trendleriyle harmanladığım kombinleri sizlerle paylaşacağım. Kullanacağım parçalar yeni sezon modelleri olabileceği gibi gardrobumun eski sadık elemanları da olabilir.

Bugünkü kombinimde çok sevdiğim pudra ve siyah ikilisi var. Ceket, ayakkabı, çanta ve çorapta siyah hakimken, eteğimi pudra seçerek başrolü ona vermek istedim. Normalde tül eteklerimi sweatshirt veya trikolarla da tamamlamayı seviyorum. Bu sefer haftanın ilk günü için ofiste de giyilebilir bir seçim yaptım.

Her akşam bir başka yılbaşı kutlamasına katıldığımız şu günlerde, bu kombinle ofisten çıkıp sadece makyajınızı tazeleyerek akşama devam edebilirsiniz. İyi eğlenceler!


ceket: ZARA, etek: bulle de savon(Tokyo), body: MANGO, bileklik: Isabel Marant pour H&M, ayakkabı: Hotiç, çanta: Emporio Armani

photo by Canan Engin

18/12/2013

benim kırmızı daktilom!


Geçen hafta Çukurcuma'da dolaşırken antikacılardan birinde bu kırmızı daktiloyu gördüm, aşık oldum ve hemen eve getirdim. Sadece dekoratif obje olarak kullanmaya razı olmuşken, yazar durumda olduğunu görünce de pek bir mutlu oldum. Hatta o kadar razı olmuşum ki; 6 yaşındaki yeğenim Ege bize gelip 'Banu bana kağıt verir misin, ben bununla yazı yazıcam' diyene kadar denememiştim bile:)

'Bu teknoloji devrinde daktilo ile ne yazacaksın?' derseniz, ben de bilmiyorum.

sevgiler

şeytan tüyü var bu kışta!



Merhabalaaaaar! Kısa bir aradan sonra tekrar beraberiz.

Ara sonrası açılışımızı Victoria's Secret melekleri ile yapmak istedim. Önceden tüy, kanat dendiğinde akla ilk onlar ve yılbaşı gecesi saatler 00:00'ı gösterdiğinde tüm beyleri ekran başına toplayan muhteşem showları gelirdi.

Ama artık değişti! Beyleri ekran başına toplama kısmı değişmese de, tüy dendiğinde akla etek, elbise, çanta, ceket, ayakkabı da geliyor artık. Lakin özellikle bu kış, kuş tüyü pek bir moda! Sözü uzatmıyorum ve sizleri kanıt fotoğraflarıyla baş başa bırakıyorum:




18/11/2013

olmazsa olmazımız: deve tüyü kaban

Biz bayanların gardrobunda mutlaka olması gereken parçaların başında gelir deve tüyü kaban. Klasikleşmiş bir parça olmasına rağmen isterseniz smart kombinlerinizi isterseniz gayet salaş ve casual kombinlerinizi soğuktan koruyabilir. Kuralsız şıklığın trend olduğu günümüzde artık istediğimiz parçaları birleştirmekte özgürüz. İşte kuralsızlığın kurallarına örnekler:


Bu sezon mağazalarda gördüğüm bir kaç örneği de fiyatlarıyla birlikte paylaşmak istedim. Güneşin bize nadir gülümsediği şu günlerde gerekli olabilir.


1. ZARA 139,95TL 2. MANGO 319,99TL 3. İpekyol 399,00TL 4. ZARA 279,95TL 

5. İpekyol 659,00TL 6. ZARA 299,95TL 7. İpekyol 699,00TL 8. ZARA 299,95TL 9. Pull&Bear 189,95TL


16/11/2013

Isabel Marant for H&M çılgınlığının sonuna gelmiş bulunuyoruz!

Eveeeeet bir H&M çılgınlığının daha sonuna gelmiş bulunuyoruz:) 

Bu çılgınlığın bir parçası olarak yaşadıklarımı size anlatmalıyım. İlk olarak 13 Kasım Çarşamba akşamı Zorlu Center H&M mağazasında, ELLE dergisinin davetlilerine özel hazırlanan partiye katıldım.



19.30'da mağazanın kapısına gidip kimsecikler yokken saat 20.00'de inanılmaz bir kalabalık birikmişti:



Sıra olmadan içeri girer, şampanyalarımızı yudumlarken bir taraftan da aşık olduğum botu dener, sonra da diğer parçaları alırım diye hayal etmiştim. Ama ne mümkün! İçeri girdiğimde Isabel Marant köşesinde 5-10 parça ürün kalmıştı; tabii ki bunların içinde benim botum yoktu:(

Ama olsun, içerideki atmosfer hayal kırıklığımı unutturdu. Bir taraftan H&M'in sezon koleksiyonuna göz atarken bir taraftan şampanyamın ıslattığı leziz kanepeleri tadıyordum. Hatıra Polaroid fotoğraf köşesi hazırlanmıştı, oraya da uğramadan geçmedik.



Tabii fonda yarın sabahki gerçek açılışın detaylarını, saat kaçta kalkmam gerektiğini, sırada kaçıncı kişi olursam botlar tükenmeden içeri girebileceğimi düşünmeye başladım.

Ve sabah 07.30'da, herhalde ilk 5'te olurumun emin adımlarıyla, İstinye Park H&M mağazasının önündeydim. 35. kişi olarak sıraya girmeyi başarmıştım. Kah ayakta kah yere oturarak bekledik, sırada tanıştığım diğer çılgın bayanlarla.



Saatler 09.45 olduğunda içeri gireceğimiz saati gösteren renkli bileklikler dağıtıldı. Ben 11.00'de içeri girmeye hak kazanmıştım. Aradaki serbest zamanda, bizi bekleyen koşturmaca için enerji toplamak üzere birşeyler atıştırdık. Veeeee son 10 dakika:



Isabel Marant for H&M koleksiyonuna özel hazırlanan köşenin önünde, siyah bantın arkasında bekliyoruz. Bizden önceki grup içeride alış-veriş yapıyor, bir yandan da 'son 4 dakika!' 'son 3 dakika!' diye heyecan arttırıcı anonslar yapılıyor. Bayılmamak işten değil! Ben raflardaki botların sayısını dışarıdan kontrol ederken, bir başkası içerdeki görevliye 'Pardon, acaba şu ceketlerden hangisi 40 beden' diye soruyor. Amaç, bant açılır açılmaz almak istediği bedene koşabilmek.

Isabel Marant for H&M köşesi satışa açılmadan önce

İşte böyle çılgın bir bekleyişin ardından içeri alındık, ben 39 numara botumu 2 adet olduğunu görmenin rahatlığıyla denedim, buklet ceket ve bilekliğimi alıp 10 dakikalık süre dolmadan çıktım. Dersine çalışıp sınav kağıdını erkenden teslim edip diğer öğrencilerin 'Ama bu haksızlık' diyen bakışlarına mazur kalan öğrenciler gibiydim. 

Hazırlanan ufacık köşede yardım etmek için en az 8 personel vardı, beden bulma konusunda yardım eden, sizin için alış-veriş çantanızı taşıyan, güler yüzlü ve nazik. Yorucu ama istediğinize ulaşınca her şeye değecek bir tecrübe. Modada çılgınlığın sonu yok, iyi ki de yok. 

Bakalım H&M bir dahaki sezon hangi tasarımcı ve koleksiyonunu bize ulaştıracak?

12/11/2013

ZERGER by Nesrin Dugan, yeni takı sergisi 'HAYAT' dün açıldı!

'Takılar kişilerin imzasıdır; ve her takının bir hikayesi olmalıdır.' diyor, yeni tasarlayıp kendi elleriyle ürettiği takılarının HAYAT isimli sergisine katıldığım Nesrin Dugan. Dün sergide kendisiyle ilk defa karşılaştım; müthiş bir pozitif enerji ve yaşama sevinci gördüm. Hayata ve olan bitene kayıtsız kalmayan bir genç kadın da gördüm aynı zamanda.

Takıların her biri beğeniyi hak eden tasarımlardı. Ancak hikayelerini okuyunca beğeni kendini hayranlığa bıraktı. Nasıl mı?

'HAYAT; bütün kötü ve çirkin ne varsa tüm güzellikler için en yeşilinden direnmektir…'

En yeşilinden direnmek; en güzelinden sevmek yaşamı, en büyüğünden yaşamak aşkı, en candan sevmek insanları…Böyle uzaaaar da gider bu hikayenin bana bir çırpıda anımsattıkları.


Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine'




Kısacası sergi hem göze hem yüreğe hitap ediyor. Görmek isterseniz de 21 Kasım'a kadar açık olacak.


Vakit bulup da gidemezseniz, Nesrin Dugan'ın sergideki ve diğer tasarımlarını görmek, kendiniz ve sevdiklerinize özel  takı tasarlatmak isterseniz, http://zerger.net/iletisim linki size yardımcı olacaktır. 


Ben küçüklüğümden beri tatlı yemeyi çok severim. Misafirliğe gittiğimizde en sevdiğim tatlıyı hep sona saklardım. Değişen pek bir şey yok; bu sefer de -hepsini beğenmeme rağmen- kendisini, adını ve hikayesini en beğendiğim takıyı sona sakladım:)Yolculuk, kara tren

'HAYAT; yeni serüvenlere yol almaktır.'

Özgürlüğümüz ve serüvenimiz bol olsun!

09/11/2013

Haydi bayanlar sıraya, ISABEL MARANT geliyor!


SON 4 GÜN! Tasarımları kadar enerjisi ve gülüşüne de hayran olduğum tasarımcının, H&M ortaklığıyla hazırladığı koleksiyona kavuşmamız için geri sayım başladı. 14 Kasım Perşembe sabahı İstinye Park ve Zorlu Center mağazalarında kapılar açılıyor.

Daha önce H&M tasarımcı koleksiyon açılışlarına gidenler bilir; ilk gün çok heyecan vericidir. Mağaza açılmadan önce, sabahın köründe müşteriler yani bizler kapıda kuyruğa girer. Mağaza personeli tarafından herkese birer bileklik dağıtılır. Mesela kuyruktaki ilk 20 kişiye pembe bileklik, ikinci 20 kişiye yeşil bileklik gibi. Veeeeeee saatler sabahın 10.00'unu gösterdiğinde mağazanın kapıları açılır.


Herkes aynı anda içeri giremez tabii ki. Bileklik renklerine göre parti parti içeri alınır. İçeri girdiniz diyelim, öyle aheste aheste dolaşamazsınız. Size verilen 10 dakika içerisinde, en az sizin kadar çılgınca dolaşıp taptığı tasarımı almak isteyen bir sürü alış-veriş tutkunu bayanın arasından sıyrılıp istediğiniz parçalara hızlıca ulaşmanız gerekir. Anlayacağınız hem zamanla hem de rakiplerinizle yarışmanız gerekecek:) Kurallar bu kadarla da kalmıyor; sadece 4 parça ürün alma hakkınız var. Aldığınız ürünleri olmadığı taktirde en geç 3 gün içerisinde iade etmeniz gerekiyor. Zaman kısıtından dolayı deneme şansınız olmayabilir, beden seçiminde dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

Zorlu bir parkur ama denemeye değer bayanlar. Eğer 'ben bu heyecana dayanamam, sırada da bekleyemem' diyorsanız, koleksiyonun sergilendiği bölüm 3,5 saat sonra herkesin dolaşımına açılacakmış. Rahat rahat dolaşırsınız ama istediğiniz parça ya da bedeniniz kalmamış olabilir:( 

249TL

Ben 10 dakika içinde daha hızlı hareket edebilmek için H&M'in web sitesine girip seçimlerimi yaptım. Yukarıdaki hırkayı listeme ekledim. Önceki postumda da belirttiğim gibi tasarımcının botlarına bayılıyorum, kendim için bunu seçtim:

499TL


Bir de aksesuar koleksiyonundan bileklik:

49,95TL

Siz de önceden göz atmak isterseniz, aşağıdaki linkten direk Isabel Marant Pour H&M koleksiyonuna ulaşabilirsiniz. Fiyat, kullanılan malzeme, beden gibi detayların yanında, yukarıda özetlediğim alış-veriş rehberini de bulabilirsiniz.

07/11/2013

Kış 2013/14 çizme ve bot trendlerine göz atmaya ne dersiniz?


Ahhhh! Yukarıdaki kombinin tamamına bayılıyorum ama binici çizmelerinin kattığı hava da pek bi başka. Aynısını olmasa da benzerlerini Yargıcı, HOTİÇ, İnci, MUDO gibi markalarda bulmak mümkün. Yukarıdaki kombin fikrinin yanında, dar pantolonlar ve taytla da gayet iyi arkadaş oldukları söylenebilir:


Bu sezon genel olarak diz altı çizme ve bot modellerinin trend olduğunu söyleyebilirim. Diz üstü çizmelerin dar mini elbiselerle kombinlendiğini görüyoruz ama yine de diz altı modellerin tahtını sallayacak kadar değil.

Bizler için trend modelleri marka örnekleriyle şöyle bir serpiştirdim:


Bot deyince aklıma gelen ilk isim Isabel Marant'ı, yıllardır her sezon ikonikleşen botların tasarımcısını unutmayalım. H&M için hazırladığı koleksiyondaki botları görmek için sabırsızlanıyorum. Meraklılarına duyurulur; Isabel Marant for H&M koleksiyonu 14 Kasım'da Türkiye'de!




Pinterest, bloglar, dergilerde en sık gördüğüm modelinse aşağıdaki, givenchy'nin topuğu saklanan modeli olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Sokak fotoları da öyle söylüyor:



İnce topuğun da hatırı sayılır bir ehemmiyeti var; yukarıda GUCCI ve LANVIN'den modeller göstermiştim. Benzerlerini HOTİÇ, ZARA gibi markalarda bulabilir, aşağıdaki HOTİÇ modeline ulaşılabilir bir fiyatla sahip olabilirsiniz:


Eveeeeet, sıra sizde! Sizin favori çizme-bot model(ler)iniz hangisi merak ediyoruz, değil mi arkadaşlar?