Eveeeeet bir H&M çılgınlığının daha sonuna gelmiş bulunuyoruz:)
Bu çılgınlığın bir parçası olarak yaşadıklarımı size anlatmalıyım. İlk olarak 13 Kasım Çarşamba akşamı Zorlu Center H&M mağazasında, ELLE dergisinin davetlilerine özel hazırlanan partiye katıldım.
19.30'da mağazanın kapısına gidip kimsecikler yokken saat 20.00'de inanılmaz bir kalabalık birikmişti:
Sıra olmadan içeri girer, şampanyalarımızı yudumlarken bir taraftan da aşık olduğum botu dener, sonra da diğer parçaları alırım diye hayal etmiştim. Ama ne mümkün! İçeri girdiğimde Isabel Marant köşesinde 5-10 parça ürün kalmıştı; tabii ki bunların içinde benim botum yoktu:(
Ama olsun, içerideki atmosfer hayal kırıklığımı unutturdu. Bir taraftan H&M'in sezon koleksiyonuna göz atarken bir taraftan şampanyamın ıslattığı leziz kanepeleri tadıyordum. Hatıra Polaroid fotoğraf köşesi hazırlanmıştı, oraya da uğramadan geçmedik.
Tabii fonda yarın sabahki gerçek açılışın detaylarını, saat kaçta kalkmam gerektiğini, sırada kaçıncı kişi olursam botlar tükenmeden içeri girebileceğimi düşünmeye başladım.
Ve sabah 07.30'da, herhalde ilk 5'te olurumun emin adımlarıyla, İstinye Park H&M mağazasının önündeydim. 35. kişi olarak sıraya girmeyi başarmıştım. Kah ayakta kah yere oturarak bekledik, sırada tanıştığım diğer çılgın bayanlarla.
Saatler 09.45 olduğunda içeri gireceğimiz saati gösteren renkli bileklikler dağıtıldı. Ben 11.00'de içeri girmeye hak kazanmıştım. Aradaki serbest zamanda, bizi bekleyen koşturmaca için enerji toplamak üzere birşeyler atıştırdık. Veeeee son 10 dakika:
Isabel Marant for H&M koleksiyonuna özel hazırlanan köşenin önünde, siyah bantın arkasında bekliyoruz. Bizden önceki grup içeride alış-veriş yapıyor, bir yandan da 'son 4 dakika!' 'son 3 dakika!' diye heyecan arttırıcı anonslar yapılıyor. Bayılmamak işten değil! Ben raflardaki botların sayısını dışarıdan kontrol ederken, bir başkası içerdeki görevliye 'Pardon, acaba şu ceketlerden hangisi 40 beden' diye soruyor. Amaç, bant açılır açılmaz almak istediği bedene koşabilmek.
Isabel Marant for H&M köşesi satışa açılmadan önce |
İşte böyle çılgın bir bekleyişin ardından içeri alındık, ben 39 numara botumu 2 adet olduğunu görmenin rahatlığıyla denedim, buklet ceket ve bilekliğimi alıp 10 dakikalık süre dolmadan çıktım. Dersine çalışıp sınav kağıdını erkenden teslim edip diğer öğrencilerin 'Ama bu haksızlık' diyen bakışlarına mazur kalan öğrenciler gibiydim.
Hazırlanan ufacık köşede yardım etmek için en az 8 personel vardı, beden bulma konusunda yardım eden, sizin için alış-veriş çantanızı taşıyan, güler yüzlü ve nazik. Yorucu ama istediğinize ulaşınca her şeye değecek bir tecrübe. Modada çılgınlığın sonu yok, iyi ki de yok.
Bakalım H&M bir dahaki sezon hangi tasarımcı ve koleksiyonunu bize ulaştıracak?
No comments:
Post a Comment